2 Aralık 2012 Pazar

Dipnot (3)


İnsan, üzerinde “kırılabilir” etiketi olmayan hassas bir canlıdır.

Sesimizin tonu çoğu zaman söylediklerimizin, bazense niyetimizin önüne geçer ve “Öyle demek istememiştim” deriz.

Sakin biri olmak, sinir kontrolünü bilmek anlamına gelmez.

Sinirini kontrol etmek, susmak anlamına gelmez.

Sinir kontrolü, pratik yapa yapa değil, istekle öğrenilse gerek.

Nazımızın geçebildiklerinin hayatımızdaki var oluş gayesi nazımızı çekmek değildir.

Bazen “öyle” demek ister de anlaşılmayız, bazense hakikaten “öyle” demek istememişizdir.

Bazen, o kadar dümdüz  diyiverirler ki, bir yandan ne söylediklerini, bir yandan da bunu nasıl söyleyebildiklerini düşünürüz. “Öyle” mi demek istediklerini.

Bazen, dümdüz, diyiveriririz.

Bazen anlaşmak, sandığımızdan daha önemlidir. Anlaşılmak içinse, anlatmak yetmeyebilir.

Anlaşmak istediklerimiz...
Anlamak istediklerimiz...
Anlaşılmak istediklerimiz...

Her zaman değil ama bazen kesişir bu kümeler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder