13 Ocak 2013 Pazar

Masal


Masal kahramanların vardır. Evvel zaman içinde, sen daha yokken olmuştur olan. Sana hikayesi anlatılır.

Tepki ve istekleri vardır. Bu anlamda, “yaşayan” birer varlıktırlar. Benimser, özümsersen, istekleri isteklerin, refleksleri reflekslerin olur. Ve bunu yaparken bir o kadar kendinsindir, ve dahi, kendindesindir.

İşte o kahramanlar, masal bitmeden gerginliğin kilidinde bir şeylere etki eder, öyle ayrılır bu diyarlardan. Onları hatırlayacak birileriniyse, bu diyarda bırakırlar.

Bu diyarda kalanlar, o masalı defalarca, defalarca anlatır, anlattırır, dinler, susarlar. İlk dinlediğinde, sonunda “sır olduysa”, istersin ki, sonrakilerde de sadece sır olsun, daha kötüsü değil. Gün gelir, bir başka ağızdan dinlersin aynı masalı ve, masalın sonunun farklı olduğunu görürsün.

Bazı masallar o kadar gerçektir ki, kendini başka türlüsüne inandıramazsın.

Mutlu biten masallarsa, büyük ihtimalle, erken kesilmiştir.