2 Haziran 2010 Çarşamba

Ahmed Arif'in Anısına Saygıyla

2 Haziran 1991'de evinde geçirdiği kalp krizi, Ahmed Abi'mizin aramızdan ayrılışının bahanesi olmuş. Dünyanın, insanlığın gören gözlerinden biri (ikisi), o gün kapanmış yani. Her şair ölümünün ardından duyduğum 'artık şiir yazamayacak olması' hüznünü duydum yeniden. Dizelerini kağıda dökmeden önce senelerce zihninde taşıyan bir şairdi, şiirini ancak tamam oldu mu kağıda dökerdi diye, en son hangi dizeler zihnindeydi de bize ulaşamadı kim bilir dedim... Sorgularda işkencelerde ağzından laf alınmasın için evinin ve nice dostunun telefonunu ezberlemeyen, yakınındakiler vasıtasıyla onlara ulaşan şairimiz, bir şiirlerini yük etmişti kendine ve onurla taşımıştı 'dört yanı puşt zulası' iken bile...

Hasan Hüseyin Korkmazgil'in Haziranda Ölmek Zor şiirini anımsadım. 3 Haziran 1963'te Nazım'ın, 2 Haziran 1970'te de Orhan Kemal'in kaybı üzerine 1976'da kaleme alınan şiir, 15 yıl sonra bir güçlü isme daha yarenlik edecekti demek...

Sonra Edip Cansever'in Ahmed Abi'siyle söyleşir gibi yazdığı Mendilimde Kan Sesleri şiiri geldi aklıma.

"Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil
Ama hiç değil
Ah güzel Ahmet abim benim
İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer"
dediği,

"Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir
Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi."
diyişi sonra...

Rıfat Ilgaz'a yazdığı mektuba, ancak ölümünden sonra yanıt alışını hatırladım sonra.

"Sevgili Rıfat ağabey,

Halkımın, yurdumun büyük acısı, büyük hüznü, sonsuz sevinci ve yıkılması imkânsız onurusun. Büyük şair, büyük inanç adamı, büyük namus anıtı ve büyük ozansın.

Sana "Ağabey" diyebildiğim için mutluluk duyuyorum. Şunun şurasında bir ömrü, halkımızın ve insanlığın mutluluğu için bile bile, kahrolarak verdik gitti... Alnımız ak, yüreğimiz pırıl pırıl...

Merhaba Sevgili ağabey...

Ahmed Arif"


ve Rıfat Ilgaz'ın yanıtının altına kimbilir kaçımızın imzasının düşebileceğini düşünüp, bir selâm yolladım ta yürekten, Adiloş Bebe'nin dayısına...

"Sevgili Ozan Kardeşim, Ahmed Arif!
Son kere Yeşilköy'den seslenmişin bana!

Seni hep yeşillikler içinde düşünüyorum, anımsayınca...
"Bir ömrü, halkımızın ve insanlığın mutluluğu için bile bile kahrolarak" verdin! Alnın ak, yüreğin pırıl pırıl... Benim eşsiz, değerli kardeşim, içli, özgün şairim! Hoşça kal, solmaz tükenmez yeşillikler içinde! Unutmadık, unutmayacağız seni, halkımızın yaşadığı sürece. Yapıtların, anıların belleklerimizden silinmeyecek!

Sevgili kardeşim, bekle yeşillikler içinde beni!

Rıfat Ilgaz"


"...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?"

Ahmed Arif / ANADOLU şiirinden


Ilgıt Teyhani
02.06.10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder